16 Aralık 2010 Perşembe

Bir duztabanlik neticesinde yorumlara cevap veremiyorum, o yuzden eski usul yeni bir bolum acip yazayim dedim.

Oncelikle Seda: Mimolette' e hala gitmedim, is yerime cok ters oldugu icin Taksim civarina gidemiyorum. Nedense hakkimi hep manzarali yerlerden yana kullaniyorum, Istanbul' a gelen misafirlere tereciye tere satmaya calismiyorum, onun yerine onlarda olmayani, yani Bogaz' i veriyorum. Bayiliyorlar... Ama kendim icin sozunu dinleyip gidecegim.

Zeynep: Backyard nerede, ilk firsatta gitmek isterim.

Nirvino: 54 lira sarap fiyati, ucakla da gelse yine de cok fazla. Bu iste herkes cok kazaniyor, sarabi sevenler kaybediyor. Yok mu bir orta yol?

Yine Seda: Vourla' yi icmedim, ama gecenlerde hem Papermoon hem de Sunset' te Urla Sarapcilik' in saraplarini buldum, Nero d'Avola ve yerli uzumlerinden olan saraplarindan ismarladim. Cok begeniyorum, hem de Izmirli' den Izmirli' ye destek. Vourla' yi da bulsam icecegim mutlaka.

Bu arada laf aramizda, Urla ile Alcitepe' yi arka arkaya ictim, Alcitepe cok daha derinligi olan bir sarap, acik ara daha iyi.

Elixir: "Beverly Hills" bayildim... Ben sahte gercek diyorum... Eskiden 3 kurusa cay ictigimiz ogrenci kahvesi sonradan gorme merkezi oldu. Ne kotu.

Herkese selamlar.

Evet mi Hayir mi?

Once Vedat Milor uzum cesitlerinden bahesettigi icin programi ceza aldi, sonrasinda da Ankara' da lokantalar basilip icki icenler cocuklarinin onunde fislendiler.

Demokrasi ne guzel sey...

Ekleme 18/12: Bugun de Corlu' da pazar gunleri icki satan dukkanlardan abarti bir vergi alinacagi yazdi gazetelerde.

Cikin soyleyin niyetinizi kardesim, lafi dondurup durmayin.